Elizabeth Oldfield - Hep Ya Da Hiç
Hep ya da Hiç - Elizabeth Oldfield
Zee daktilonun tuşuna bastı. Tanrı cezasını versin! Yine yanlış tuşa basmıştı. Silgiye uzanırken
önünde yığılı boş mönü kartlarına çatık kaşlarla baktı ve daktilo yazmanın kendisine göre bir iş
olmadığını düşündü. Niye delilik edip de yeni kartlar hazırlamaya kalkmıştı; üsteli de gerçekten
gerekli değilken. Yapılacak önemli bir iş yokken, insanın kendine iş yaratmaya çalışmasından daha
yorucu bir şey olamazdı. Keşke çalışıyor görünmekten vazgeçip tembellik edebilecek bir kişilik
yapısına sahip olsaydı. İri yeşil gözleri, resepsiyonun yanındaki bir koltuğa yayılmış, mutlu bir
şekilde örgüsünü örmekte olan Heather’e takıldı. Ama Heather’ın bu kadar rahat olabilmesinin bir
özrü vardı. Bol hamile giysisi içinde mutlu bir tembel tablosu çiziyordu.
Dayanılmaz derecede sakin geçen yaşamından sonra Grenan Towers Oteli’ndeki hareketli hayat,
başlangıçta Zee’ye çok çekici görünmüştü. Ama artık bıkkınlık gelmişti. Şimdi çevresine
bakındığında oteldeki yaşamın hiç te sandığı gibi hareketli olmadığını, personelin sürekli, uykulu
gözlerle tembel tembel dolandığını görebiliyordu. Hatta, şu anda döner kapıdan girmekte olan
birkaç konuk bile, son derece kayıtsız ve ilgisizdiler. Zee yeniden daktilosuna döndü, bu kez doğru
tuşa basmayı başarmıştı.
“Sahi” diye hatırlattı Heather. “Postadan tek kişilik bir rezervasyon yapılmasını isteyen bir mektup
çıktı. Sanırım odanın hazırlanması gerekiyor”.
“Yukarı çıkıp Molly’e söyleyeyim” dedi Zee gülümseyerek. Oyalanacak bir şey bulduğu için
sevinmişti.
“Teşekkürler” dedi Heather, koltuğuna daha da gömülerek “Merdiven tırmanmak bir yana, biraz
daha kilo alırsam herhalde kapıdan sığamayacağım.”
“Yalnızca altı haftan kaldı ama.”
Ücretsiz E-Book İndir
0 yorum:
Yorum Gönder